Virgo Blog
Facebook Topluluk Standartları PalavraEfendim hikaye şöyle;

Bundan bir süre önce, Facebook'u açtığım sıradan günlerden birinde dehşetle irkilmeme neden olan bir fotoğrafla karşılaştım. Fotoğrafı elbette burada yayınlamam mümkün değil ama basitçe tarif edebilirim; Bir IŞİD teröristi, elinde kocaman bir bıçakla dizleri üzerine çökmüş ve elleri arkadan bağlı bir başka adamın boğazını kesiyor. Haliyle ortalık kan gölü, boğazı kesilen adamın gözlerinde bir dehşet ifadesi!

Sanıyorum insanın yaşı ilerledikçe bu türden görüntülere karşı toleransı giderek azalıyor. Elim hemen ekranın sağ üst köşesindeki çarpı işaretine gitti ama son anda vazgeçtim Facebook'u kapatmaktan. Vazgeçtim çünkü Facebook'u çocuklar da kullanıyor. Henüz interneti kullanmayan dört yaşındaki oğlum yanımda olabilirdi mesela ben Facebook'u açtığımda. Akıl, mantık ve sağduyu gereği böyle görüntülerin Facebook'da hiçbir uyarı verilmeden insanların karşısına çıkmaması gerekir.

Facebook'u kapatmaktan vazgeçtim ve fotoğrafı rapor etme işlemlerine giriştim. Fotoğrafın sağ üst köşesindeki açılır menüden "Gönderiyi şikayet et" seçeneği, ardından gelen "Bu fotoğrafı neden görmek istemiyorsun?" sorusuna "Bunun Facebook'da olmaması gerektiğini düşünüyorum" cevabı, ardından yeni bir ekran ve yeni bir soru... "Bu fotoğraftaki sorun nedir?". Bu ekranda çıkan ilk dört seçenek aradığım cevap değil, bu nedenle "Başka bir şey" yazan son seçeneğe tıklıyorum ve açılan yeni ekranda nihayet aradığım seçenek karşıma çıkıyor;

Bu fotoğraf aşırı kan veya birinin vücüduna verilen zararı gösteriyor
Örnekler: Şiddet, bedenin parçalanması, cesetler, işkence


Cuk oturan seçeneği buldum, Facebook'a fotoğrafı şikayet ettim. Ertesi gün posta kutumda Facebook'dan bir mesaj, sıkı durun, aynen şöyle söylüyor;

"Topluluk Standartlarımızı ihlal ediyor olabileceğini düşündüğün bir şeyi şikayet etmeye zaman ayırdığın için teşekkür ederiz. Bunun gibi şikayetler Facebook'un emniyetli ve samimi bir ortam olmasını sağlamanın önemli bir parçasıdır. Sansürlenmemiş şiddet içerdiği gerekçesiyle şikayet ettiğin fotoğrafı inceledik ve Topluluk Standartlarımızı ihlal etmediğini gördük."

Önce "benim şikayetim telefonunda Candy Crush oynamakla meşgul bir Facebook çalışanının önüne düştü ve bakmadı bile fotoğrafa" diye düşündüm ama sonra biraz araştırınca durumun öyle olmadığını anladım. Facebook'un bize "Topluluk Standartları" diye yutturmaya çalıştığı şey anlaşıldığı kadarıyla koca bir palavradan ibaret. Şu makalede de okuyabileceğiniz gibi, bebeklerini emziren anne fotoğraflarındaki memeden rahatsız olan Facebook, bir süredir boğazı kesilen, kafası bedeninden ayrılan insanların fotoğrafları ile ilgili hiçbir işlem yapmıyormuş;


Ben pek öyle komplo teorilerine düşkün bir adam değilimdir ama böyle bir mantıksızlık ve sağduyu yoksunluğu karşısında aklıma şu soru takılıyor:

Aynı zaman zarfında, bir yanda birden bire ortaya çıkıp kameralar önünde kafa kesmeye başlayan IŞİD, diğer yanda bebeğini emziren annenin memesine yasak koyup, kafa kesmeye ses çıkarmama kararı alan Facebook duruyor. Acaba dünya çapında 1.44 milyar kullanıcısı olan Facebook, birilerinin subliminal stimülasyon makinesi, algı oluşturma aracı mı?

Biraz da siz düşünün bakalım. Sevgiyle kalın...
Mustafa Odabaşı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Mustafa Odabaşı

Virgo'nun kurucu ortaklarından Mustafa Odabaşı, bundan 20 küsür sene önce, bilişim sektörüne profesyonel olarak ADA NET'de adım atmıştır. Cyberspace ile Türkiye'ye internetin gelmesinden çok önce BBS'ler vasıtasıyla tanışan Mustafa Odabaşı, Türkiye'nin ilk ve en geniş mesaj ağı HiTNeT'in de eski SysOp'larındandır. Halen bilgi ve tecrübelerini Virgo'da hizmet üreterek değerlendirmektedir.